5 Maddede Süreç

Bahçeli’nin Meclis açılışında yaptığı çağrıyla başlayan sürecin ilk etabı, A. Öcalan’ın PKK’ya yönelik silah bırakma çağrısını içeren mektubuyla tamamlandı. Çağrının ardından PKK da ateşkesle birlikte, silah bırakma çağrısına karşılık vereceklerini ilan etti. Sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda pek çok bilgi de paylaşılmakla birlikte, böyle bir adımın arkasında neler olduğu konusu kamouyunda tartışılmaya devam ediyor. İktidarın bu konudaki gelişmelere nasıl baktığı, olası yaşanabilecekler ve muhalefete düşen görevlere ilişkin BirGün Pazar’da Politika Kolektifi tarafından yapılan değerlendirmeyi, muhalefet postası olarak özet maddeler olarak düzenleyerek, paylaşıyoruz.



I
Silah Bırakma Kararı Önemli

Ülkemizi uzun yıllardır savaşa sürükleyerek bir arada yaşam zeminlerini tahrip eden Kürt sorununda, şiddet ortamının sona ermesi doğrultusunda yaşananlar önemli bir gelişmedir. (…) birlikte tek başına Kürt sorununu ve ülkenin demokratikleşme sorunlarını ortadan kaldırmayacağı da açık. Kaldı ki Bahçeli ve Erdoğan da sürecin bir demokratik çözümle ilgisinin olmadığını, hatta Kürt sorununun olmadığını ifade ediyor.

II
İran’da Kurulan Yeni BOP Sahnesi “Türk-Kürt İttifakı”

(…)Bu süreçte “Kürt-Türk ittifakı” olarak sunulan şey, aslında bölgedeki ABD planına uyum sağlama çabasıdır. Trump’ın, “Kürtler ve Türkiye düşman, ancak Erdoğan’a Suriye’de peşlerinden gitmemesi gerektiğini söyledim ve o da gitmedi” sözleri de bu yönelimi açıkça ortaya koymaktadır. Hedef İran’ı kuşatmak, BOP’un yeni sahnesini İran’da kurmaktır. (…) Bu yüzdendir ABD’nin yeni savaş politikaları çerçevesinde ne Kürtlerin haklarını kazanması ne de bölgede ve Türkiye’de demokratikleşmenin yaşanacağı beklenebilir.

III
Erdoğan’a Ömür Boyu Başkanlık…

AKP ve MHP, Ortadoğu’daki gelişmeleri iç politikada kendi iktidarlarını sürdürmek için bir fırsat olarak görmektedir. Kürt sorunundaki son gelişmeler de bu doğrultuda bir araç olarak kullanılmak isteniyor. Bazı iktidar mensupları, silah bırakma çağrısıyla birlikte, “vatandaşlık tanımının değiştirilebileceği ve yerel yönetimlere bazı yetkilerin devredilebileceği” yönündeki anayasa değişikliği önerisini, “Erdoğan’ın başkanlık adaylığı yolunun açılması” ile birleştirerek dile getirmektedir. Bahçeli de başından beri bu hedefi açıkça ortaya koymaktadır.

IV
Muhalefete Yetmez Ama Evet ve Boykot Uyarısı

Erdoğan’ı iktidarda tutarak ülkenin geleceğine el koyma, siyasal İslamcı rejimi geri dönüşsüz bir biçimde kalıcılaştırma arayışları görülmeden, yaşanan gelişmelerin demokratik bir açılım getireceğini beklemek büyük bir yanılgıdır. 2010’daki “Yetmez ama evet” ve boykot hatalarına tekrar düşülmemelidir. Toplumun her kesimini baskı altına alarak, muhalefeti yargı operasyonlarıyla etkisiz hale getirerek, ilerici ve devrimci potansiyelleri yok etmeye çalışan bu baskıcı iktidardan demokratikleşme beklenemez.

V
Tek Adam Rejiminden Kurtulmak Öncelikle Görev

Muhalefet, bu rejim altında demokratik kurumların ve kuralların yok edildiğini, seçimlerin dahi bir formaliteye dönüştürülmek istendiğini görerek hareket etmelidir. İktidar, bugüne kadar YSK marifeti ve çeşitli hilelerle ayakta kalmayı başardı. Erdoğan’ın “muhalefeti biz dizayn edeceğiz” sözleri de iktidarın, her türlü baskı ve hile yoluna başvurarak muhalefeti etkisiz hale getirme çabalarının sürdüğünü göstermektedir. Bu baskıcı tek adam rejimine son vermek, Kürt ve Türk emekçi halklarının gerçek özgürlüğünün yolunu açmak için birlikte mücadele etmek ülkemizin tüm ilericileri, yurtseverleri, demokratları, devrimcileri ve tüm muhalefet güçleri olarak hepimizin en önemli sorumluluğudur.

2 Mart Pazar, BirGün Pazar, Politika Kolektifi

Bülteni Paylaş

Bültene Katılın
Türkiye ve Dünya Gündemini Senin İçin Takip Edip Özetler, Her Gün Aynı Saatte Sana Ulaştırır.